4 Kasım 2009 Çarşamba

Ustalara Saygı Gecesindeydim













Beşiktaş Belediyesi'nin klasikleşmiş ustalara saygı gecesinin bu sezonki ilk konuğu, efsane yönetmen ve müzisyen Ülkü Erakalın oldu. İlk defa böylesine önemli bir gecede bulundum. Öncelikle Sinematürk editörü Bir Demet Menekşe'ye ( Duygu Özdemir ) çok teşekkür ediyorum. Bu önemli gece her zamanki gibi Akatlar Kültür Merkezi'nde yapıldı. Söylemiş olduğum gibi daha önce bu önemli etkinlikte bulunmamıştım. Saat 20.00'de başlayacak gecenin öncesinde bende bir gerginlik başladı. Türk sineması'nı çok seviyor olmam ve gecede en başta Ediz Hun'u görecek olmamım heyecanını bir türlü üzerimden atamadım. Neyse efendim, Duygu'yla beraber Akatlar Kültür Merkezi'ne adım attık. Adım attıktan sonra ben kendimden geçtim. Beni tanıyabilene aşkolsun:)

Daha içeriye adım atar atmaz karşımda Ediz Hun duruyor ve konuklarla sohbet ediyordu. Cüneyt Arkın'dan sonra en çok beğendiğim birkaç oyuncudan biri olan efsane tam karşımda duruyordu. Ediz Hun'un yaklaşmasını bekledim ve elini sıkmak istedim. Tam elini sıkacakken başka hayranları benden önce davrandılar:( Neyse efendim sonuçta Ediz Hun'la göz göze geldim. Ediz bey ben sizin büyük bir hayranınızım dedim ve o da bana teşekkür ederek el sıkıştık. Aslında birkaç cümle konuşmak istiyordum fakat başka alemlere dalmışım.

Ediz Hun'un 1.87 boyunda olduğunu söylemem gerek. Başımı nereye çevirsem ünlü bir isimi görr oldum. Bu sefer içeriye Atilla Dorsay girdi ve bendeki heyecan daha da bir artmazmı. Aman Allah'ım diyordum içimden. Hepsi kanlı canlı karşımdaydılar. Atilla Dorsay'lada el sıkışmayı ihmal etmedim tabiiki. Ülkü Erakalın'ın son filminde yer alan Irmak Ünal'da salondaydı. Gerçekten çok düzgün bir fiziği var göz kamaştırıcıydı. Yanlız ben iyice kendimi kaybettim ve beni bu önemli etkinliğe getiren Duygu'nun ne söylediğini duymuyordum bile. Düşünün çok sevdiğiniz yıllarca sabah sabah bit pazarlarına gittiğiniz ve belki onlarla ilgili birşeyler bulurum dediğiniz bu insanlar sizin çok yakınınızda. Ben bu isimler için geçmişte neler yaptım neler. Kaç senem gitti onlarla ilgili birşeyler biriktirebilmek için.

Saat 20.00 gibi gecenin hazırlayıcısı Faruk Şüyün sahneye çıktı ve Ülkü Erakalın'ı takdim etti. Ülkü Erakalın gerçekten çok önemli bir isimdir Türkiye için. Bu büyük yönetmen ve müzisyen o kadar önemli bir isimdir ki, Ediz Hun bırakmak istediği sinema alanına kendi anlattığına göre tekrar Ülkü Erakalın sayesinde geri dönmüştür. Ülkü Erakalın hem piyanosunun başına geçiyor ve unutulmaz Yeşilçam şarkılarını okuyor, hemde kısa anlatımlarla perdeden bize unutulmaz anıları izlememizi sağlıyordu. Münir Özkul'la yapmış olduğu sohbet olsun, Aliye Rona ile yapmış olduğu sohbet ve onun için Zübeyde hanım'ı kısada olsa kameraya alması olsun, Suna Pekuysal Gönül Yazar röportajları ve bir çok filminden en unutulmaz karelerle biz konukları öyle çok sevindirdi ki gece gerçekten hiç bitmesin istedim.

Ülkü Erakalın bu özel anları bizlerle paylaşırken teker teker konukları çağırmayı ihmal etmedi tabiiki. Kimler vardı hemen aktarıyorum. En başta tabiiki Ediz Hun, Irmak Ünal, Zara, Can Ataklı, Korhan Abay, Yüksel Aytuğ, Kayhan Yıldızoğlu, Dilek Türker ve Tangör Toydemir gibi çok önemli isimler vardı. Konukların hepsi Ülkü Erakalın'a olan saygılarını dile getirip anılarını paylaştılar. Unutmadan Ruhat Mengi'de konuklar arasındaydı ve o da ustaya olan saygısını dile getirirken gecenin bitmemesini isteyenlerdendi.

Her ünlü ismin sahneye davet edilmesi esnasında fotoğraf makinemle o önemli dakikaları ölümsüzleştirmeye çalıştıysamda fotoğraf makinemin biraz uzak mesafelerde beni hayal kırıklığına uğrattığını farketmiş oldum. En kısa zamanda bu konuya el atmam gerekecek galiba.
Ülkü Erakalın gecede konuklara duygu dolu anlar yaşattı. Müthiş bir arşivci olan bu değer yapmış olduğu her şeyi arşivlemiş ve bir çok sanatçıya bu konuda adeta ders verir nitelikteydi. Benim de arşivcilik merakım var Ülkü ağabey :) Ülkü Erakalın'ın özellikle Münir Özkul'la yapmış olduğu röportaj çok hoştu. Münir Özkul'un verdiği cevaplar ise hepimizi güldürdü. Aliye Rona ile yapmış olduğu 2 değişik röportajda yılların Aliye Rona'yı nasıl değiştirdiğine şahit olduk.

Aliye Rona hayatı boyunca Zübeyde Hanım'ı oynamak istemiş ve Ülkü Erakalın sayesinde bu rolüne uzun metrajlı film olmasada kavuşmuş oldu. Ülkü Erakalın işte böylesine önemli bir sanatçı. Hafızasını yitirmiş Aliye Rona'yı adeta geri getirmiş. Gecenin sonunda bütün ünlü konuklar Eski Dostlar şarkısını Ülkü Erakalın'la beraber seslendirdiler. Gecenin sonunda fotoğraf çektirmek istesemde yine heyecanlandığım için bunu yapamadım. Bir hayranın Korhan Abay ve Yüksel Aytuğ'la fotoğraf çekmek istemesi ve makineyi bana vermesi bile yanlış bir seçim olmuş yoksa yamuk çekebilirdim o hayran Duygu'ya bol bol dua etsin:) Son sözlerim Duygu'ya, Çok ama çok teşekkür ederim Duygu, senin sayende bu heyecanı yaşamış oldum ve yılların efsanelerini gördüm. Son yıllardaki en güzel günümü geçirdim diyebilirim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder